whatsapp
Mersin Face Ortodonti Kliniği

Face Ortodonti Kliniği

S.S.S

Ortodonti, halk arasında diş teli tedavisi olarak bilinen, ‘’Orthos’’ ve ‘’Dontos’’ sözcüklerinden oluşmuş Latince kökenli bir kelimedir. ‘’Düzgün diş’’ anlamına gelmektedir. Ortodonti, diş çapraşıklıkları, çenelerin ve yüzün iskeletsel bozukluklarının teşhis ve tedavisiyle ilgilenen diş hekimliğinin uzmanlık dalıdır. Ortodontik tedavi uygulamaları sırasında çenelerin kapanış bozuklukları ve dişlerin sıralanmaları braketler, teller ve apareylerle düzeltilir. Diş, dudak ve çeneler bir harmoni içerisinde doğru konumlarına getirilir ve düzgün dişlerle birlikte ahenkli bir yüz görünümü elde etmek amaçlanır. Dişlerdeki düzensizlikler, iskeletsel yani kemiksel bozukluklar, eklem problemleri, dudak damak yarıkları ortodontinin ilgi alanına girmektedir.

Ortodontist, diş çapraşıklıkları ve yüzün iskeletsel yapısı konusunda uzmanlaşmış diş hekimidir. Ortodontistler öncelikle 5 yıllık Diş Hekimliği eğitimi alır, ardından Diş Hekimliği Fakültelerinde Ortodonti Anabilimdalı’nda 4-6 yıl süren uzmanlık eğitimi görürler. Bu eğitimi gören hekimler ‘’Ortodonti Uzmanı’’ veya ‘’Ortodontist’’ ünvanını alırlar.

Ortodontik tedavi ücretleri her hasta için farklılık gösterir. Hastanın mevcut probleminin karakteristiği, kapanış bozukluğunun şiddeti, tercih edilecek malzeme ve ortodontik tedavinin ne kadar sürdüğü fiyatı etkileyen faktörlerdir. Ortodontik tedavi fiyatı, tedavi süresinin uzun olmasından dolayı uygun ödeme planlarıyla bütçenize anlık bir yük getirmez ve uzun vadede ödenebilir. Ortodontik tedavi olmadığınız takdirde dişlerinizdeki çapraşıklığın ileride neden olacağı diş, dişeti ve ağız problemlerini düşünürsek, fiyatına göre hem sağlığınız için, hem gülüş estetiğiniz ve dolayısıyla yaşam kaliteniz ve psikolojiniz için ortodontik tedavinin çok iyi bir yatırım olduğunu söyleyebilirim.

ilk muayeneyi takiben; ağız ve çenenizin röntgenleri, ağız içi ve ağız dışı gülüş fotoğraflarınız ve ağız ölçülerinizle birlikte sizi fiziksel olarak muayene ettikten sonra bir tedavi planı ortaya çıkarıyorum. Bazen size farklı tedavi alternatifleri sunabiliyorum. Sizin için en idealini karar verdikten sonra bu tedavi planını sizle paylaşıyorum ve sonrasında kesin tedavi fiyatı ortaya çıkıyor. Ben hastalarıma hep şunu söylüyorum: Ortodonti evet diş hekimliğinin bir uzmanlık dalı ama ortodontide konu sadece DİŞLER değil. Konu aynı zamanda gülüş estetiğidir, konu çenelerin gelişimidir, konu yüz estetiğidir, konu ideal çiğnemedir, kaliteli konuşmadır, doğru solunumdur, konu çene eklemi sağlığıdır!

Her anne babanın çocuğu 5 yaşına geldiği andan itibaren çocuğunun diş ve yüz gelişiminin takibi için bir ortodonti uzmanına götürmesi gerekmektedir. Ortodontide de erken teşhis çok önemlidir. 5-12 yaş arasında koruyucu ve durdurucu ortodonti kapsamına giren birçok tedavi yapılmaktadır. Çene kemiklerini ilgilendiren bazı iskeletsel bozuklukların ameliyat olmaksızın düzeltimi için çocuğun ergenlik atılımı öncesi aktif büyüme gelişim döneminde tedaviye başlaması çok önemlidir. Bununla birlikte ortodontik tedavi sadece çocuklarda uygulanan bir tedavi değildir. Ağızda sağlıklı diş ve kemik olduğu sürece yetişkinlerde de her yaşta ortodontik tedaviyle hastalarımıza yeni gülüşler kazandırmak mümkün.

Ortodontik tedavinin genellikle sadece çocukluk ve gençlik yıllarında yapıldığına dair yanlış bir algı vardır. Son yıllarda toplumda estetik farkındalığının artması, teknolojinin ilerlemesi yetişkinlerde de ortodontik tedaviyle çok başarılı sonuçların alınmasını sağlamaktadır. Yetişkin hastaların estetik kaygılarını ortadan kaldırmaya yönelik çok yeni teknolojiler artık ortodonti kliniklerindeki yerini almıştır. Safir, porselen braket ve fiber diş telleri, dişlerin arka kısmına takılan görünmeyen lingual ortodonti tekniği, şeffaf plaklarla ortodontik tedavi estetik beklentileri yüksek yetişkin hastalarımıza sunduğumuz tedavi yöntemleridir.

Diş teli takmadan dişler kendiliğinden düzelmez. Çünkü herhangi bir müdahale olmadan çarpık, yamuk dişlerin kendiliğinden düzelmesi mümkün değildir. Bunun birçok nedeni vardır. Öncelikle kas ve kemik yapısının oturmuş bir konumu olduğundan düzelebilmesi için dışarıdan bir kuvvetin uygulanması gerekmektedir. Bu kuvvet ortodontik tedavi dediğimiz diş teli ile verilmez ise dişler de hareket etmeyecektir. En azından gözle görülür bir düzelme olmayacaktır. Diş teli takmadan herhangi bir düzelme olmayacağına göre; çapraşıklık vakalarında diş teli uygulanması gerekir. Kendiniz için seçebileceğiniz farklı diş teli çeşitleri vardır. Bunlar metal braketler, porselen (şeffaf) braketler, lingual (görünmeyen) braketler veya şeffaf plaklar olabilir. Ortodonti uzmanları hem dişlerin hareketini sağlayacak hem de onlara zarar vermeyecek kuvvetler uygulayarak, dişleri çene kemiği içinde hareket ettirerek, dişleri kesmeden, kaplama yapmadan dişleri düzeltebilirler.

Diş teli tedavisi olmazsak ilerde bizi büyük problemler bekleyebilir. Bunu iki bölümde açıklayabilirim. Birincisi estetik yönden, ikincisi sağlık yönünden bir takım problemler doğabilir. Çapraşık dişlerin olduğu ağızlarda diş fırçasının ulaşamayacağı alanlar olacağı için ağız içinde ciddi hijyen yetersizliği olacaktır. Bu nedenle dişlerdeki çapraşıklıklar diş çürükleri başta olmak üzere birçok diş ve diş eti sorununa sebep olacaktır. Diş teli ile tedavi olunmaz ise öncelikle sağlık açısından birbiri üzerine oturmayan alt ve üst çene dişleri ileride çene eklemi problemlerine yol açabilir. Çiğneme problemleri olabilir, bu da sindirim sistemi sorunlarını beraberinde getirir. Konuşma şeklinin ve diksiyonun bozulmasına sebep olabilir. Hatta çok şiddetli diş çapraşıklıkları olan bireylerde psikolojik olarak sorunlara ve özgüven kayıplarına yol açmaktadır. Akademik çalışmalar güzel bir gülüşe sahip insanların sosyal hayat ve iş ortamlarında daha başarılı olduğunu göstermektedir.

Ortodontik tedavinin kişiye sağlık, estetik ve yaşam kalitesi açısından sağlayacağı faydalar saymakla bitmez. Ortodonti, diş hekimliğinin diş ve çeneyle ilgili konum bozukluklarını tedavi eden dalı olduğundan, öncelikle yanlış konumlanmış dişler ve çenelerin düzeltilmesi sağlanacak, böylece hasta hem estetik olarak güzel görünen hem de doğru fonksiyon gösteren bir ağız yapısına kavuşmuş olacaktır. Sağlıklı dişlere, diş etlerine ve kemik yapısına sahip olan herkese ortodontik tedavi uygulamak mümkündür. Bu koşullar karşılandığı sürece yetişkin hastalarda ortodonti tedavisi için bir zaman aşımı söz konusu değildir, ancak çocuklar için ortodontik tedavinin başlama süresi ve alınacak erken tedavi kararı daha büyük önem taşımaktadır. Çocukların ilk defa bir ortodonti uzmanına muayene olma yaşı en geç yedi olmalıdır. Ortodonti uzmanı vakaya özel olarak gerekli gördüğünde erken tedavi yöntemlerine başvurabilir, ya da daha büyük yaşlara kontrol randevusu verebilir. Çocukları daha küçük yaşlarda muayene eden aile diş hekimleri daha erken müdahale edilmesi gereken bir ortodontik bozukluk tespit ederse, ortodonti uzmanından konsültasyon isteyecektir. Kemik yapısında düzensizlik yaşayan hastaların ortodontik tedavisinde de yaş faktörü önem kazanmaktadır. Ayrıca ergenlik döneminde olan hastalar için ortodontik tedavi boyunca yüz ve çene gelişiminin takibinin iyi yapılması hassas konulardan biridir. Ergenlik dönemi boyunca hastanın yüz yapısı sürekli değişebileceğinden, bu yaşlarda uygulanan bir ortodontik tedavide ortodonti uzmanı, hastanın yüz gelişimini doğru şekilde yönlendirecektir.

Halk arasında çene ameliyatı olarak bilinen ortognatik cerrahi 18 yaşını geçmiş hastalarda ortodontik tedaviye destek amaçlı veya ortodonti tedavisinin tek başına yeterli olmadığı vakalarda başvurulur. Çene ameliyatı yapılmadan önce mutlaka ortodonti tedavisine başlanmış ve dişlerin konumlarının düzeltilmiş olması gerekir. Bu ameliyat ortodontik tedavi süresinin bir parçasıdır. Dişlerdeki şekil bozuklukları her yaşta tedavi edilir, fakat çene bozuklukları hastanın yaşına göre yapılacak tedavide değişiklikler gösterir. Ergenlik yaşını geçirmiş ve yetişkin hastalarda cerrahi işleme başvurulur. Bu operasyon sırasında hastanın dişlerindeki teller çıkarılmadan ameliyat gerçekleştirilir.

Diş telinin takılma seansında hiçbir ağrı olmamaktadır. Sadece diş telleri takıldıktan sonra 3. Gün başlayan ve 7.güne kadar azalarak devam eden konforsuz birkaç gün olabilmektedir. Bu ağrı diye tarif ettiğimiz bir durum değildir. Keskin bir diş ağrısı, çürük nedeniyle oluşan şiddetli bir ağrı değildir. Sadece o günlerde dişlerin birbirine teması sırasında veya çiğneme esnasında oluşan bir hassasiyet sözkonusu. Birçok hasta bu süreçte basit bir ağrı kesicine bile ihtiyaç duymamaktadır.

Özellikle iş ve sosyal hayatında aktif yetişkin hastalarımızda sıkça gördüğümüz kaygılardan birisi de diş tellerinin konuşmayı etkileyip etkilememesi. Bu kaygıdan dolayı birçok yetişkin hasta ortodontik tedavisini ertelemektedir. Tellerin konuşmayı doğrudan etkilemediğini söyleyebilirim. Yalnızca teller takıldıktan sonra ilk hafta adaptasyon süreci nedeniyle konuşmada bazı küçük farklılıklar olabilir. 1 haftanın sonunda bu küçük farklılıklar da tamamen kaybolacaktır. Aslında diş telleri bilinenin aksine konuşmayı pozitif etkiler. Dişlerde çapraşıklık olması dişlerin olması gereken pozisyonda olmadığı anlamına gelir, dişler ideal pozisyonda değilse dudaklar da ideal pozisyonda olmayacaktır. Bu durum da birçok harfin telaffuzunda probleme neden olmaktadır. Doğru planlanmış ortodontik tedaviyle dişler ve dudaklar ideal yerine geleceği için orta vadede birçok harf daha net çıkacak ve konuşmanız daha da düzelecek bu da sizi daha özgüvenli ve iş hayatınızda daha başarılı yapacaktır.

Teller ağız hijyeni sağlandığı sürece leke veya çürüğe kesinlikle sebep olmaz. Ancak gıda tutulumunu arttırdıkları icin fırçalamaya çok daha özen gösterilmesi gerekir. Gerekirse ara yüz fırçaları kullanılarak braketlerin etrafı özenle temizlenmelidir.

Her birey ağız hijyeni için düzenli diş fırçalama yapması gerekmektedir. Özellikle tel takan bireylerin ağızlarında teller ve braketler girintili çıkıntılı alanlar oluşturduğu için daha fazla gıda birikimi olacaktır. Dolayısıyla ortodontik tedavi gören bireylerin normal bireylere göre diş fırçalamaya çok daha özen göstermesi gerekmektedir; çünkü dişler düzenli fırçalanmadığı zaman braketlerin arasında ve dişeti ile braket arasındaki bölgede gıda artıkları birikir ve bu artıklar dişin çürümesine neden olur. Bu bölgelerin temizlenebilmesi için orta sertlikte bir diş fırçasıyla beraber ara yüz fırçaları kullanmamızda fayda vardır.

Braketlerin yapıştırılmasında tedavi sonrası çıkartılırken diş yüzeyine zarar vermemesi icin çok sıkı yapıştırıcılar kullanılmaz. Dolayısıyla tedavi süresince aşırı sert gıdalardan uzak durmalı, elma armut gibi sert gıdaları dilimleyerek yemeli, zeytin erik seftali gibi çekirdekli gıdaları, çekirdeğini çıkarttıktan sonra yemelisiniz. Asitli içecekler tüketmemeli, sakız gibi yapışkan şeylerden uzak durmalısınız.bu konuda beslenmeyle ilgili yasak kelimesini kullanmayı çok sevmiyorum, genel anlamda hastalarıma yeme alışkanlığını değiştirmeye yönelik uyarılarda bulunuyorum. Kurallara uymayan, braketlerini sık kıran hastalarda tedavi süresi uzayabilmektedir.

Ortodontik tedavilerin süresi için bir çok faktör vardır. Ortodontik problemin cinsi, şiddeti, hastanın yaşı, diş köklerinin uzunluğu, kemiğin sertliği gibi değistirilemeyen faktörler olmakla birlikte hastanın randevularina zamanında gelmesi, beslenmesine ve ağız hijyenine dikkat etmesi, verilen aparey ve elastikleri uygun kullanması süreyi etkileyen önemli faktörlerdendir.

Ortodontik tedavi sırasında dişler doğru pozisyonlarına getirilirken dişlerin etrafında yeni kemik oluşur. Bu yeni kemik organik içeriği fazla, daha yumuşak bir kemiktir. Bu kemiğin normal sertlikte bir kemiğe dönüşmesi biraz zaman almaktadır. Teller çıkarıldıktan sonra dişlerin bu yumuşak kemik içerisinde tekrar eski konumlarına doğru hareket etmemesi için yani bozulmaması için bir pekiştirme sürecine ihtiyaç duyarız. Bu aktif tedavi sonrası yaşadığımız pekiştirme sürecinde hastaya kullanacağı şeffaf bir plak veriyorum yada dişlerin arkasına görünmeyen bir tel takıyorum. Pekiştirme süresinin uzunluğu kişiden kişiye değişebilmektedir. Dişlerin yeniden bozulmaması için ortodontik tedavinin doğru ve ideal yapılması kadar hastanın bu pekiştirme süreci kurallarına uyması çok önemlidir. Ortodontik tedavi görsün ya da görmesin yaşla birlikte de herkesin dişleri bir miktar çapraşıklaşır. Ortodontik tedavi görenlerde ise bu daha hızlı olmaktadır. 20 yaş dişlerinin sürecek yerleri yoksa hastalarıma çekilmesini öneriyorum.

Günümüzde 20 yaş dişleri birçok bireyde sorun oluşturmaktadır. 20 yaş dişleri ağızda en son süren dişler olduğu için birçok bireyde sürecek yeterli yer bulamayarak yanlış pozisyonda sürer veya süremeyerek gömülü kalırlar. Bu dişlerin bazıları ortodontik tedaviye engel değildir ancak sürecek yeterli yerleri yoksa hastalarıma tedavi öncesi, tedavi süresince veya tedavi sonrasi cerrahi yöntemlerle 20lik dişlerin alınmasını öneriyorum.

Dişlerin sürme yaşı kişiden kişiye değişir. Panoramik diş röntgeni incelenir ve bu dişlerin açısı normal, dişlere sürecek yer varsa beklenir. Aksi takdirde basit bir cerrahi operasyon yardımıyla gömük dişlere de braket yapıştırılır ve ağıziçi mekaniklerle sürmesi sağlanır.

Bu tarz kemiksel yani iskeletsel sorunlar hasta henüz ergenlik dönemindeyse ortodontik tedavi ile düzeltilebilir ancak problem ileri düzeydeyse, genetik faktörlerden dolayı yaşla birlikte ilerleyeceği düşünülüyorsa veya hasta erişkin ise 18 yaş sonrası hastane koşullarında genel anestezi altında uygulanacak ortognatik cerrahi uygulaması ile düzeltilir. Bu cerrahi müdahale öncesi tel tedavisi uygulanır ve hastanın telleri ağzındayken ameliyat gerçekleştirilir. Özellikle bu tarz kemiksel bozukluklarda erken teşhis çok önemlidir.

Ortodontik tedavi ne kadar sürer sorusunun cevabı için, öncelikle “halk arasında ortodontik tedavi uzun yıllar boyunca sürer” şeklinde geçmişten kalan yanlış bir algı olduğunu belirtmek istiyorum, Teknolojinin bugün geldiği noktada yarattığı yepyeni olanaklar, iyi bir ortodontik tedaviyi kısa bir sürede tamamlamaya yardımcı olmaya başladı. Üstelik kişiye özel braketler ve şeffaf düzeltici plaklar, hastaların tedavi süresince daha az rahatsızlık hissetmesini de sağlayarak tedavi sürecini kolaylaştırdı. Ortodontik tedavi süresi her hasta için farklıdır. Mevcut problemin kaynağı, şiddetinin derecesi, hastanın yaşı, hastanın kemik yoğunluğu, hastanın tedaviye uyumu, hasta-doktor işbirliği, doktorun yeteneği gibi birçok faktör tedavi süresini doğrudan etkilemektedir.